Kocaeli’ de barışa barikat! İlimizde emek ve demokrasi güçlerinin yapmak istediği “1 Eylül Dünya Barış Günü” yürüyüşüne getirilen polis engelini gazetemiz bu başlıkla haberleştirdi. Habere seçilen başlık ne kadar dikkat çekici ise barış talebiyle kent meydanına yürümek isteyen kitlenin önüne polis barikatının konulması da bir o kadar dikkat çekici! Sahi, neden mülki amirlik barış talebiyle yapılmak istenen, barışçıl bir eylemi engellemek ister? Üstelik de Anayasa’nın 34.maddesi fikir ve düşüncelerin silahsız ve saldırısız, başka bir ifadeyle barışçıl bir şekilde ortaya konabilmesi için toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkını güvence altına almışken!
Bu kentte faaliyet gösteren siyasi parti, sendika ve derneklerin savaşlara karşı çıkarak barış içerisinde birarada yaşamı savunmak istemelerinden daha haklı ne olabilir?
7 Ekim tarihinden bugüne Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılarını hız kesmeden sürdüren İsrail, kadın, çocuk demeden 40 bini aşkın Filistinliyi katletmişken, açık bir soykırıma dönüşen siyonist İsrail’in saldırıları karşısında “Filistin Halkının Yanındayız” diyen bir kitlenin yürüyüşünün engellenmesi izaha muhtaçtır. Yürüyüşleri engellenen kitlenin kolluk güçlerine dönerek sarf ettiği ‘bu barikatı bize değil, İsrail’le ticaret yapanlara kurun’ sözleri haklı tepkinin özetidir.
Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıların başladığı günden bugüne, İsrail’le sürdürülen askeri, ticari ve diplomatik ilişkiler hep tartışma konusu oldu. İktidarın İsrail’in saldırılarını kınayan her açıklaması sonrası, kentimizde de Filistin ile dayanışma amacıyla yapılan eylemlerde sadece kınamanın yetmeyeceği, İsrail ile ticaretin bir an evvel sonlandırılması gerektiği hep ifade edildi. Tepkiler üzerine iktidardan “İsrail ile ticaret sınırlandırıldı” açıklaması gelirken, ihracatçı firmaların siparişlerini üçüncü ülkeler üzerinden göndermenin yollarını aradığı da gündemden hiç düşmedi.
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından yayımlanan ihracat verilerine göre; Filistin’e ticaretteki fahiş artış, resmi olarak yasaklandığı açıklanan İsrail’le ticaretin sürdüğü şüphelerini güçlendiriyor. Çünkü Türkiye’den Filistin’e gönderilen ürünler İsrail gümrüklerinden geçiyor. Filistin’e ihracat ağustos ayında, 2023 ağustos ayına göre yüzde 115 arttı. 2023 yılı ağustosunda 10.1 milyon dolar olan ihracat tutarı 128 milyon dolara çıktı.
Ne tesadüftür ki; Türkiye İhracatçılar Meclisi verileri, tam da Kocaeli Emek ve Demokrasi Güçleri’nin “Barış” yürüyüşünün engellendiği saatlerde basına düştü!
Ve yine ne tesadüftür ki; İsrail saldırılarına açık destek veren, soykırımcı İsrail’in devlet başkanı Netanyahu’yu “onur konuğu” olarak davet eden ve kongresinde ayakta alkışlayan ABD’nin, İsrail’i korumak için gönderdiği savaş gemisi USS Wasp’ın İzmir Limanı’na demir attığının ortaya çıktığı saatlerde, ilimizde “Filistin Halkının Yanındayız” diyenler yürütülmedi!
On binlerce Filistinliyi katleden İsrail’in en büyük destekçisi ABD’nin İsrail’i korumak üzere gönderdiği savaş gemisinin İzmir Limanı’na demirlemesi ve siyasi iktidarın buna yol vermesi kabul edilemez. ABD savaş gemisi İzmir Limanı’na sessiz sedasız demir atmışken, Namibya Hükümeti, İsrail için askeri teçhizat ve “patlayıcı madde” taşıdığı şüphesiyle Portekiz bandıralı MV Kathrin kargo gemisinin karasularına girişini yasakladı!
Siyasi iktidardan beklenen Namibya hükümeti gibi tutum almasıdır. Aksi takdirde Filistin halkı ile dayanışma çağrıları hamasi bir nutuktan öteye gidemez!
İsrail’in açık destekçisi ABD’nin savaş gemisi ülkemizden bir daha gelmemek üzere çıkarılmalıdır!
2024 1 Eylül’ünde engellenen sadece bir yürüyüş değil barış talebidir, Filistin halkı ile dayanışmadır! Bu kente yakışansa barış talebini ve Filistin halkı ile dayanışmayı büyütmektir. Bugün 1 Eylül demek Filistin halkı ile dayanışmak, katliamcı İsrail’e karşı açık tutum almaktır.
