HAK-İş üç ilde yapacağını duyurduğu mitinglerin ikincisini dün Kocaeli’ de Anıtpark meydanında gerçekleştirdi. Mitinge Kocaeli’nin yanı sıra İstanbul, Bursa, Düzce, Sakarya, Ankara, Karabük ve Kastamonu’dan işçiler de katıldı. Mitingde genel başkanın resminin yer aldığı pankartlar yer aldı. Mitinge katılan işçiler arasında en çok dile getirilen talep vergide adalet talebiydi
Orman işçilerinin taşıdığı ‘Sermaye dört köşe, gelir vergisini sabitle 15’e’, ‘Vergimiz de kaygımız da yüksek’, ‘Meccanen vergiden kurtulmak, seyyanen zamma kavuşmak istiyoruz’ yazılı dövizler dışında taleplerin yer aldığı döviz ve pankartlar yok denece kadar azdı.
Konuşması sık sık orman işçilerinin attığı “İnsanca yaşamak istiyoruz”, “Vergide adalet istiyoruz” sloganlarıyla bölünen Arslan sloganlara müdahale ederek “Burada neden miting yaptığımızı kardeşlerimize anlatmamız gerekiyor. Sizin sorunlarınızı biliyoruz ve bu sorunları gündemde devam ettireceğiz. Lütfen toplantımızın nizamını bozmadan toplantımızı sürdürelim. Bu insanlar iş yerlerinden geldiler. Ayaktalar. Simit çay ikram edebildik mi?” diye sordu. Bu soru üzerine ‘Mahmut Arslan nerede, biz oradayız’ sloganları atıldı. Orman işçileri ise bu müdahaleye rağmen miting boyunca sloganlarını atmayı sürdürdü.
HAK-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan konuşmasında direnişte olan Lezita, Yolbulan ve Borusan işçilerinin mücadelelerini selamladı. Yakın tarihte görülmemiş bir ekonomik kriz yaşandığını ifade eden Arslan “Bu krizin en büyük mağduru da ne yazık ki siz emekçilersiniz. Bu emekçi hareketin, bu işçilerin, bu mazlumların, bu haksızlığa uğramış kitlenin sesi olmak, onların sorunlarına cevap vermek, onların sesi olmak için meydanlardayız” dedi.
Siyasi bir hareket değil sendikacı olduklarını belirten Arslan sorunları çözecek hükümete karşı da sorumlulukları olduğunu ve bu sorumluluğun gereğini yapmak için de meydanlarda olduklarını dile getirdi.
Arslan, yeni yapılan vergi düzenlemesinden de “Bu ülkede geçtiğimiz günlerde vergilerle ilgili düzenlemeler yapıldı. Bazı işverenlerden yeni vergiler talep edildi. Hiç vergi vermeyenlere dokunmaya başladılar. Hemen kıyameti kopardılar. Maliye bakanı istifa etti diye yalanlar uydurdular. Vergi vermemeye alışmış bunlar, vergi vermek istemiyorlar. Bitmek tükenmek bilmeyen kar hırsları devam ediyor. Biz diyoruz ki çok kazanan çok vergi versin, az kazanan az vergi versin. Verginin adaletli alınmasını istiyoruz” sözleriyle bahsetti.
“Hangi taleple geldiniz?” sorusunu yönelttiğimiz Kocaeli Büyükşehir Belediyesinde çalışan 3 kadın işçi aldıkları ücretlerin vergiye gittiğini büyük şirketlerin ise vergi ödemediğini söyledi. Sendikaları Hizmet-İş’i de eleştiren işçiler “Sendika bir yevmiye kesiyor ve belediyeden yana beni korumuyor ki. Yaptıkları pek çok şeyin göstermelik olduğunu düşünüyoruz” dediler.
Nasıl değişecek, ne olması gerek sorusuna ise başka bir kadının işçinin cevabı: “Baskıyı artırmamız lazım, yani eylemler devam etmeli. Hadi bizim eşlerimiz çalışıyor, tek yaşayan çocuğuna bakmaya çalışan arkadaşlarımız var. Yol parası yemek parası derken elimizde bir şey kalmıyor. Mesela polisler ya da bazı memurlar yol parası vermiyor benden daha yüksek ücret alıyor. Ben işçiyim ücretim az her gün yol parası veriyorum. Gerçekten adalet olması gerek. Aynı işi yapan insanlar arasında maaş farkı var ve bölünmeye neden oluyor. Seçim öncesi pek çok kişi memur kadrosuna geçirildi. Mesela belediyede çalışıp aynı işi yapan memurla, ben aynı parayı almıyoruz ama aynı emeği veriyoruz” oluyor.
Gebze’de çalışan bir metal işçisi ise metal işçilerinin en önemli taleplerinin vergide adalet olduğunu belirterek “Dokuzuncu aya gelmeden üçüncü dilimi aştık, dörde doğru gidiyoruz. Yüzde 15-20de sabit olabilir, dilim aralıklarını yükseltebilirler” dedi. İş yerlerinde herhangi bir eylem yapmadıklarını ifade eden metal işçisi üç konfederasyonun bir araya gelerek, eylemleri devam ettirmeleri gerektiğinin altını çizdi.